Ak taş diye belediğim-Güneydoğu. Türkü Hikayesi


YÖRESİ : GÜNEYDOĞU.                                                         KİMDEN ALINDIĞI : SELAHATTİN SARIKAYA

     Anadolu’da çocuk ailenin devamı için şarttır. Ayrıca bu çocuğun oğlan olması ise daha bir güzeldir. Oğlan çocuğuna bir başka değer verilir.

      Yüzyıllar önce Anadolu’nun bir yerinde bir Türk Beyi sevdiği bir kızla evlenmiş. Yıllar geçmiş beyin çocuğu olmamış. Zamanla Türk boyu bu yüzden yasa boğulmuş. Beyin anası bu durumdan yakınarak “A beyimiz yarın sen bu dünyadan göçersen soyumuza kim beylik edecek” demiş. Zamanla Bey’i karısının çocuğu olmuyor diye başka bir kızla evlenmek için zorlamışlar. Ancak Bey karısını seviyormuş. Karısı da bu töreye razı olmuş, hatta Bey’e yakışacak en iyi kızı kendisi aramış. Duygularını dışa vurmamış.

        Zaman sonra Bey’in düğünü yapılmış. Bey evlendikten sonra Bey’in eski karısı da üzüntüden dağlara çıkmış. Kafası estiği gibi dere tepe gitmiş. Bir dereden geçerken uzunca bir ak taş bulmuş. Bu taşı kundağa sararak Tanrı'ya bu taşa can vermesi için yakarmış. Tanrı kadının dileğini yerine getirerek ak taşa can vermiş. Daha sonra bu olay halkın dilinde efsaneleşip türkü haline gelmiş.

 

Ak taş diye belediğim
Tülbendime doladığım
Tanrıdan dilek dilediğim
Mevlam şu taşa bir can ver.

 

Tarlalarda olur yaba
Savururlar gaba gaba
Merzifon'da Piri Baba
Mevlam şu taşa bir can ver.

 

Yoldan geçen yolcu gardaş
Ben kimlere olam sırdaş
Kırşehir'de Hacı Bektaş
Mevlam şu taşa bir can ver.

Bebeksiz oldum divane,
Hep ağlarım yane yane,
Konya'da ulu mevlane,
Mevlam şu taşa bir can ver.

Yüksekte şahin yuvası,
Alçakta Avşar ovası,
Gelsin yavrumun babası,
Emzireyim nenni nenni.

Bebek uyandı bakıyor,
Sevinci içim yakıyor,
Gözlerimden yaş akıyor,
Emzireyim nenni nenni.


Facebookta paylaş